26 Temmuz 2012 Perşembe

Pushing Daisies - Hakkı Yenmiş Bir Dizi




Geçen hafta başladığım ve ne zaman nasıl bitti anlamadığım, tadına doyamadığım dizi Pushing Daisies ^^

Gerçekten de Amerika'dan bu kadar tatlı ve romantik bir dizi beklemezdim şahsen... Onlar dokunmak-yatmak-ilişkinin cılkını çıkarmak konusunda uzman oldukları için böyle bir dizi çekmeleri şaşırttı beni... Ki dizinin 2 sezondan sonra bitmesini de buna veriyorum :D  (gerçi yanılmıyorsam bu dizi senaristlerin grevine kurban gitmişti.. emin de değilim ama)






Dizimizin konusuna gelecek olursak Ned 9 yaşında iken ölüleri diriltebildiğini keşfeder, ama Ned'in o sırada fark etmediği bazı kurallar vardır.

1 - Ölü bir şeye bir kere dokunursan hayata gelir
2 - Bir dakika içinde tekrar dokunmazsan aynı ebatta başka bir şey ölür
3 - Hayata gelen şeye bir daha dokunduğunda tekrar ölür, bu sefer temelli :D


Ned bu kurallardan habersiz aniden ölen annesini diriltir ve sonuç olarak ilk aşkı olan komşu kızı Chuck'ın babası ölür.
Diğer kural ise gece annesi onu öpünce ortaya çıkar, geri getirdiği kişiye bir daha dokunamayacağını bilmeyen Ned o gün ikinci kez annesini kaybeder.

Babasının yatılı okula postaladığı Ned uzun ve yalnız geçen yıllardan sonra, kocaman adam olmuş "Pie Hole" adlı bir dükkan açmış ve tutra yapıp satmakta aynı zamanda da cinayetleri aydınlatma konusunda dedektif Emerson'a yardım etmektedir.
Bu sayede yıllar önce kaybettiği çocukluk aşkı olan Chuck'a kavuşur ama tek sorun vardır o da Chuck öldürülmüştür.
Cinayeti ile ilgili sorgulamak üzere hayata geri getirdiği Chuck'a kıyamayan Ned onu hayatta tutmaya karar verir. Ve böylece dokunmadan, öpüşmeden yaşayacakları aşk başlar.




Ned,
Kaş Man diyebileceğimiz ama yine de sevmeden edemeyeceğimiz romantik, centilmen, sadece amerikada değil tüm dünyada türü tükenmekte olan bir erkek, Ned :D
Arada bencillik etse de Chuck'a olan sevgisi ile hatalarını affetiren bir tip.

Açıkçası ben çok beğeniyorum Ned'i. Hataları, çelişkileri zolandığı durumları olan bir adam çok gerçekçi bir karakter bence.




Chuck,
Dünyalar güzeli, tatlılığı ile dişinizin ağırmasına neden olacak olan, sevmeyen ölsün tipinde bir kızdır Chuck.
Zavallım babasının ölümünün ardından Lily ve Vivian teyzeler ile yaşamaya başlamış, onlar yüzünden evden dışarı çıkmamış, gençliğinin büyük bölümünü eve kapalı geçirmiştir.
Ta ki bir gün tak edip de dünya turuna çıkmaya karar verip bir gemiye atlayana kadar, şanssızlık onu orada da takip etmiş ve o yolculukta öldürülmüştür.
Neyse ki Ned onu tekrar hayata döndürüp ikinci bir şans vermiştir.

Bu kızı acayip sevdim ben, böyle sarılıp böğrüme basasım geldi, benim gibi kitap sever olması, yabancı diller konusundaki ilgisi ve macera isterken bir eve tıkanıp kalması onunla aramda bir bağ oluşturdu açıkçası *böhüüüü*







Emerson,
Ned'in yeteneğini yanlışlıkla görmüş ve hemen paraya çevirmeye karar vermiş olan Emerson Ned sayesinde şehirdeki en iyi dedektif olmuştur.
Zira cinayetleri çözmek öldürülen kişiyi uyandırıp onu kimin öldürdüğünü sorunca çok kolay bir işe dönüşmüştür.
Para aşığı olan Emerson, örgü örerek stres atmakta, açılıp kabaran kitapları sevmekte ve kendi kitabını yayınlamaya çalışmaktadır.
Kitabı yayınlatmak istemesinin nedeni ise eski karısının haber bile vermeden çekip giderken yanında götürdüğü kızlarıdır, Emerson eğer kitap yayınlanıra kızının onu bulabileceğini düşünmektedir.

Adamım diyorum başka bir şey demiyorum, Para ile ilişkisi çok güzelll :D










Olive,
Pie Hole'un Ned'e deliler gibi aşık olan elemanıdır Olive. Biraz oynaşıktır, Ned'i baştan çıkartmak için elinden geleni yapar ama bir işe yaramaz.
Sadakati ile sizi şaşırtacağını şimdiden söylemeliyim, hatta sonlara doğru biraz zeki bile oluyor :D

Başlarda kendisini pek sevmiyordum ama ikinci sezon daha iyi olduğunu düşünüyorum.






Vivian,
Garip teyzelerimizden biri, Vivian kardeşi Lily'den daha konuşkan ve saftır.
Chuck'ın ölümünden sonra kendilerini tamamen eve kapatmışlardır, Lily'nin dediğini emir sayar adeta ama ona nazlanıp istediğini yaptırabildiği de gözümden kaçmadı hani :D

Kendisine karşı çok da bi hissiyatım yok, iyi hoş bi karakter işte.














Lily,
Sert mizaçlı, elinde ya tüfek ya da içki ile dolaşan teyzemizdir. Duygularını belli etmeyi sevmez, hani kan kussa kızılcık şerbeti içtiğini iddia eder tiptedir.
Çok büyük sırlar taşımaktadır ve bu sırları korumak için ise yapmayacağı şey yoktur.


Bu teyzeye hastayım ben, ruhsuz görüntüsünün altında en az Vivian kadar duygusal biri yatıyor bence, tüfekleri ve tehditleri beni benden aldı açıkçası :D







Dizi her ne kadar erken bitmiş olsa da korktuğum kadar batırmamışlar sonunda, bir şekilde toparlayıp kapatmışlar konuyu. En az 3 sezon daha gidebilirdi bana göre ama böyle de iyi tadında bırakalım değil mi ^^
Açıkçası izlemeyenlere tavsiye ederim, içinizi kıpır kıpır edecek bir romantik komedi, zaten ilk sezon 9 bölüm ikinci sezon ise 13 bölüm...


Bir kaç da resim koyalım bakalım, Ned ve Chuck, birbirlerine dokunamayıp buna çareler arayan sevgililer ;)
















Not: Bu satten sonra ben folyoyu sadece bir mutfak malzemesi olarak görmem, göremem... kirlettiler beynimi bu küçük sapıklar :D




Puan Tablosu;

Konu - 10 (Bence çok orjinal bir konusu vardı)
Karakterler  - 9
Oyuncular - 9


Toplam Puan; 9 - Bakkaldan Israrla İsteyiniz








3 yorum:

  1. Ay çok beğendiğim bir diziydi.Bende sadece 2 sezon olmasına üzülmüştüm....Bu canım diziyi yazıp bana hatırlattığın için teşekkürler..eline sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gerçekten de güzel bir dizi ama ^^
      çok erken bitti hakikaten, ben doyamadım diziye...

      yorum için teşekkür ederim ^^

      Sil
  2. 2sezon 13 bölüm snrsı devamı yok mu acaba

    YanıtlaSil