5 Ağustos 2012 Pazar

Rooftop Prince - İzlemeyen Derdine Yansın



Bu dizi hakkında yazmayı erteleyip durdum zira yazmadan önce ufak bir göz atmak niyetindeydim. Bu hafta tekrardan izleyip yine aynı duyguları yaşadım ve yazımı yazmaya karar verdim ^^

Rooftop Prince benim bir numaralı Kore dizim olmuş durumda. My Girl, Secret Garden vs hepsini sollayıp listede zirveye oturdu daha uzuuuuuunnn bir süre de kımıldamaz ordan ;)
Bence her  Kore dizisi sever insan MUTLAKA izlemeli bu diziyi. Hani 10 dan yüksek puan vercek olsam bir tek bu diziye veririm... Daha da abartıp överim bir sayfa övgü yazarım ama cıvıtmanın manası yok en iyisi ufak bi tanıtım yapalım ^^




Dizimiz açılışı 300 yıl önce Joseon da yapıyor.
Veliaht Prens Lee Gak bir sabah uyanıp da karısını yanında bulamaz. Gelen hizmetkar karısının gölde ölü bulunduğunu söyler... Prens ağlar zırlar (kusura bakma Yuuchun o at dişliye ağlaman etkilemez beni) ve karısının cinayetini araştırmaya karar verir.
Üç adama göz koyar bu araştırma için, birincisi Man Bo cariye veledidir bu yüzden de zekasına rağmen bir yerlere gelemeyip kendini salmıştır. İkinci eleman Chi San ise ülkede dönen her halttan haberdar, kulağı delik biridir. Sonuncusu Yong Sul ise kılıç kullanmada uzman azman gibi bir heriftir.
Veliaht Prens bu üç elemanı yanına alıp araştırmalara başlarlar, ve bir ipucu üzerine bildiğin tuzağın içine düşerler atları ile kaçarkene kendilerini 300 yıl sonrasında Pak Ha'nın evinin ortasında bulurlar.

Pak Ha ise 9 yaşındayken kalpsiz at dişli ablası tarafından bir arabanın arkasında bırakılmış ve geçirdiği kaza yüzünden her şeyi unutmuş bu yüzden de yetim büyümüş ve Amerika'da yaşamıştır. Pak Ha babasını bulduğu gün onun öldüğü haberini alır, ve üvey de olsa annesi ve dişlek ablası ile iyi geçinmek, bir aile olmak ister... Amma bizim hain dişlekte hiç öyle bir niyet yoktur tabi...
Neyse Pak Ha evinde beliren bu adamları ilk seferde başından atar ama onlardan kurtulmak mümkün değildir. Ve nasılsa bizim saf Pak Ha bunlara inanır ve yardım etmeye çalışır. Lee Gak ve ekibinin niyeti Veliah Prenses'in cinayetini bu zamandan aydınlatmaktır. Ama kaderin başka planları vardır (ben kaderin planlarını sevdim... haspam iyi plan yapmış)
Unutmadan belirteyim, Lee Gak'ın 300 yıl sonrasında reankarne olmuştur ve Tae Yong adında bir elemandır, bizim Lee Gak geçmişten geldiğinde Tae Yong ortalarda yoktur.
Pak Ha ve at dişli Se Na da reankerne olmuşlardır. (Se Na reankarne olmakla kalmamış kötülükte evrim geçirip derece yapmıştır)




Lee Gak - Yong Tae Yong,

Ahh "Choha"m, bi tanecik Veliaht Prensimiz ^^
Yanlış bir aşk peşinden koşsa da adam olduğunda her genç kızın dibini düşürecek kapasiteye sahip, zaman zaman çocuksu, her zaman tenbeldir.
Ne kadar da korkak bi o kadar tatlı, ne kadar tırsak bi o kadar bağırgan (İşler Güçler'i yeni kapattım etki altındayım kusura bakmayın :D )
Lee Gak sonunda Pak Ha'ya aşık olduğunda dizi koparıyor zaten, diziden alınan keyf 3 katına çıkıyor.




Boo Yong - Pak Ha,

Güzeller güzeli Pak Ha'm benim. Bu kızı da böğrüme basasım var (bu ara böğrüm basım alanı oldu zaten gelen geçen kızı basıyom)
İlk bölümden son bölüme kadar beni bir an dahi kızdırmadı, bu çoooookk büyük bir başarı zira Gil Ra İm ve Gumiho bile bunu başarabilmiş değiller.. Onlara bile bi kaç saymışlığım vardır.
Ama Pak Ha başka, her daim Choha'sının yanında; sadık, sevecen, zeki, gerektiğinde cadoloz ve... ve... ne bilim bambaşka bir kızdı işte.


Man Bo,

Zeka küpü, anlayışlı ve sadık dost. Üçlü grubumuzun en yakışıklısı Man Bo ^^
Geçmişte hakkı yenmiş olsa da saolsun Chona'mız adam gördümü tanıdığından hemen kanatları altına aldı.
Bir okuduğunu bir daha unutmaması, resim konusundaki yeteneği, her şeyi ile sevilesi bir karakterdi.


Chii San,

Grubun sevimlisi, şeker çocuğu Chii San.
Geçmişteki halleri beni gülmekten öldürdü şahsen, kadın kıyafeti ile ayakta işediğinde yanındaki adamın yaşadığı şoku unutmak mümkün değil :D
Hani ufak kardeşimmiş gibi görüp yanaklarını mıncırmak istedim (Allah bilir benden ne kadar büyük)
Pak Ha ile olan ilişkisi de çok tatlıydı ^^


Yong Sul,

Üçlümüzün içinde en acılı geçmişi olan eleman.
Bir asil (bok) tarafından kız kardeşi tecavüz edilip anası da öldürülünce o asili öldürmüş ve az kala idam edilecekti, neyseki Chona'mız olaya el koydu.
Kılıç ve dövüş konusunda uzmanlığı muhteşem, zaten vücut buna elverişli olduğundan dövüş sahneleri hiç sırıtmadı.
Bir ara Pak Ha'ya aşık olacak diye çok korktum ama neyseki atlattık öyle bişey olmadı.
Alkışlama stiline hastayım şahsen dikkat etmenizi öneririm :D


Lee Moon Shik (müdür amca)

Bu adama hayranım yaaa, daha önce izlediğim rollerinde de yine sevmiştim burda da ayrı bi manyak :D
Teyze ile olan ilişkisi, öküzün babasına ettiği ince hakaretler, bizimkilere kol kanat germesi harikaydı.




Se Na

Hani saymaya başlıcam ama durmak bilmem diye korkuyorum. Bu kız kadar gıcığı nadir bulunur.. Saçı başı konuşması her şeyi ile adamı kanser eden bir tip.
Bencilliği küçüklükten başlamış zaten, ütü basmalar kamyonda terk etmeler... normal insan değil ki bu.
Öküz Tae Moo ile aralarındaki aşk da bi güzeldi bi güzel... ıyhhhhh


Tae Moo,

Kötü erkek karakterler konusunda çıtayı bayağı yukarı çeken bir hayvandır kendisi... Önüne geleni öldürmeye çalışa çalışa bi hal oldu.
Se Na'ya olan aşkı her ne kadar gerçek olsa da çekmedi, iki hayvanın aşkını ne yapalım ki....
İlk bölümde Tae Yong'a "şirket illa da senin" ayakları çekse de sonra gerçek niyeti ortaya çıktı keferenin.
Kıyafetleri, ayakkabıları,saç modeli kısacası her şeyi ile nefret mıknatısı bir karakter.


Biraz karışık resim atalım ^^

Çetemiz :D
Tatlı yiye yiye bi hal oldu çocuk :D
Pak Ha şekeri, bende istiyomm ^^




SPOİLER

Gelelim içimi döktüğüm bölümeee :)

Açıkçası Lee Gak'ın Pak Ha'ya aşık olmasını beklerken kurudum diyebilirim... Se Na'dan nefret ettiğim için onunla olan sahnelerini çekilmez buldum.
Se Na'nın Pak Ha'ya olan aşırı ve gereksiz nefretini bi çözemedim gitti, ya üvey de olsa kardeşin lan o ne biçim iştir kim 9 yaşınd açocuğu kamyon arkasında bırakıp gidebilir ki?
Hele hele Pak Ha'nın dükkan depoziti olan çeki yırttı ya, şartellerim attı. Hani orda olsam saçlarından kavrayıp duvardan duvara geçirsem kafasını...
Zaten Lee Gak'a iki gıdım yüz vermesinin nedeni para ve Pak Ha'nın sevdiğini elinden almak idi.

Lee Gak'ın Tae Yon'un yerine geçmesi ve onca paraya konması çok akıllıca bir hareketti bende olsam öyle yapardım :D
Saç kesme mevzusu beni çok güldürdü, ayılıp bayılandan zır zır ağlayana kadar bir erkeği görmek istemeyeceğimiz her şekli gördük o sahnede.
Lee Gak'ın konuşma stili çok ama çooook hoşuma gitti şahsen Yoochun'dan bu kadar iyi bir performans beklemiyordum, şaşırdım ve aşık oldum <3

Pak Ha'nın mesajla ilanı ayrı bir olaydı zaten, madem pişman olcan ne diye mesaj atıyon saf kız seni :D
Lee Gak'ın o sahnedeki davranışı çok güzeldi açıkçası, bilmiyormuş gibi davranmaya devam edeydi iyiydi ama o akıl nerde... İllla kızı bir utandıracak, yetmiyormuş gibi "Beni sevme" diye hint kumaşı ayağına yatacak.
Zavallı Pak Ha'm o ara pek acı çekti, oturup beraber ağladık T_T

Neyse ki Pak Ha yurt dışına gitti sanıp da ilanı aşk etti sonunda Chona hazretleri. Öpüşürken gözlerinden damlayan yaşlar... off o gözyaşları beni benden aldı vallaha.
Sonra kısa bir süre gerizekalılığa dönmeleri de sinir etti tabi, hadi kavuştular deyip de kavuşmayınca cinlerim tepeme bastı...
O ara Se Na iti boş durmadı tabi uçak bileti falan... Neyse ki sonunda maskesi düştü ve Lee Gak iyi bir azarladı onu, o sahnede bi kalkıp göbek amadığım kaldı. Chona bağırdıkça ben mest oldum...
Tabi at dişli nöbet geçirir gibi titremeye başladı ama nafile ecele faydası yok!

Pak Ha ve Se Na'nın öz kardeş olduğu rtaya çıktı... çıktı çıkmasına da ne işe yaradı anlamış değilim... ana olcak karı zaten doğuruğ doğurup atmış. Öyle büyük bi sevgi de hissetmedim kendinden şahsen.

Olaylar burdan sonra koptu gitti zaten, gözlerimi alamadım ekrandan! Se Na dişleği sayesinde babane öldü (pek ağlamadım ardından sevmemiştim zaten)
Zeki babane nin bıraktığı vasiyet yüzünden az kala Lee Gak'ın başı belaya giriyordu, neyseki kaybolup durmaya başlamış olması işe yaradı da mirasi kaptırmadık...


Bizimkilerin Se Na ve Öküz Moo'yu tehdit etme sahnesi muhteşemdi tabi yalnız işe yarasaydı, öküzde öyle bir inat varki geri basmadı...
Lee Gak'ı ezmek isterken fedakar Pak Ha kendini ateşe attı ve Chona'mızı kurtardı.. O göldeki ağlama sahnesini hiç unutmayacağım sanırsam.
Se Na'nın son bölümler diye iyi insan olma çabalarını yemedim, yutmadım efendim!

Lee Gak'ın kaybolmaya başlaması olayındaki tepkileri çok iyi buldum.. Ben de Pak Ha olsam bende aynı halde dona kalırdım herhal.. Adama olabildiğince yapışıp bırakmazdım.
Pak Ha'nın evlenmek istemesi biraz garipti ama, insanın yüreği kaldırmaz la... Kaybettiğin adam kocan olacak sonuçta. Aeneeeeeyyyy lülülülüllülülülülü diye ağıtlar yakasım geldi

Yavrum Chii San hazırlıksız gitti ya içim gitti, Man Bo zekasını kullanıp çanta ile yaşama fikrini attı ya adamım ^^
Lee Gak'ın tören sırasında puff layacağı belliydi zaten, hiç şaşımadım ama gözlerim fena doldu... Pak Ha'm ağlamaya başladı ya içim gitti içiiimmm...

Son bölüm ise olayları toplama görevi gördü, Lee Gak o garip kıyafetle geçmiş zamanda belirince az buçuk kovalandı, neyseki Man Bo ve Yong Sul'u hemen buldular da hayatlarına devam ettiler.
Ayrıca neymiş saçınız olmadan da Joseon da yaşıyabiliyormuşunuz değil mi efendim... o garip şapkalarınız varken saç için bunca ağlamanın manası yoktu hıh...

Ölen kızın prenses değil de Boo Yong olduğunu en baştan anlamıştım ben zaten, kızın yüzünü hiç göstermemeleri pek bir şüphe uyandırıcıydı.
Ayrıca burda Lee Gak zekisini bi tebrik etmek lazım boşuna yoruldu, en başta Man Boo zehirin kuru hurmada olduğunu prensesin böyle zehirlendiğini söyledi değil mi? E be zeka küpü o hurmaları kim höpürdettti bi hatırlasana, nıck nıck nıck!
Neyseki sonunda kızın ailesi de öküz baş da hak ettiklerini buldular "tiz kellelerini vurun" diye emretti Chona'mız kelleler uçtu.
Hee o incecik kolyenin sivri ve hızlı oku nasıl durdurduğunu tartışmayacağım bile o kadar saçma yani :D


Lee Gak'ın geçmişte yalnız kalması biraz koydu tabi, yavrum koca bir hayatı Pak Ha'sız yaşadı T_T
Ama gül gibi Boo Yong pisipisine gitti, o ağzından kanlar gözlerinden yaşlar boşanırken ki halleri öldürdü beni...

Pak Ha'nın mala bağlamış halleri ayrı güzeldi :D
Gerçi ben de Lee Gak gibi birini kaybetsem bende bağlardım o mallığa... da insan Tae Yong'un sesini tanır değil mi? Yok kız derin bağladı.
En son sahne süperdi, ikisinin de geçmiş hayatlarını hatırlıyor olması çok iyiydi bence, bundan daha iyi bir son olamazdı. Bu konuya uymazdı açıkçası.
Daha denecek bir şey kalmadı açıkçası yazı burda biter...





Puan Tablosu;

Konu - 10
Karakterler - 10
Oyuncular - 10
Son - 10

Toplam Puan; 10 - kaçıranı kaçırsınlar

6 yorum:

  1. Birkaç bölüm izledim ve bıraktım ve sonunu öğrendikten sonra devam etmeyi düşünmüyorum sen seyrettin diye söyleyebilirim adamla kadın kavuştular fakat adam geçmişe dündü ve güm bitti böyle bir son olur mu yahu? o yüzden bu kadar övgüye rağmen devam etmeyi düşünmüyorum...Eline sağlık..

    YanıtlaSil
  2. yoo öyle küt diye bitmedi.. evet çocuk geçmişe döndü. ama bu zamandaki çocuk hem geçmiş hayatını hem kızla yaşadıklarını hatırlayarak kıza geldi.
    dolayısı ile bence çok da iyi bir sondu.

    YanıtlaSil
  3. Ah ah, az küfür etmediydim bu dizide. :D Bazı yerlerinde kapatıp yaratıcı küfürler bulmaya çalıştığım oldu. Hatta işkence sahneleri bile araştırdım, o derece takıntı yapmıştım kendime. :D Sinirden ağlamama neden olan tek dizidir kendisi. Sırf bu yüzden ödül verebilirim onlara. :D Duygusal baskıdan, üzüntüden, mutluluktan ağlanır tamam da sinirden ağlanır mı be çingu? Bunlar beni çok feci ağlattı işte. :D Hangi sahnelerde olduğumu söylememe gerek yok, sen de benim gibi hissettin kesin.
    Bittiğinde de 'oh yarabbi şükür' demiştim. Gerim gerim geriliyordum ama kendimi izlemekten alıkoyamıyordum. Sonra bölüm finalleri bittiğinde çevrendekilere çatıyorsun, sinirini onlardan çıkartıyorsun falan. Yani çok kötü bir ruh haline sokuyor insanı bu dizi. :D Kazasız belasız final yaptık da bütün izleyiciler olarak rahatladık. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet işkence ile ilgili şeyleri gördüüm blogunda... ve o ikiliye az bile destekliyorum seni :D

      ya dizi bitene kadar karnıma ağrılar girdi berbat bir sonu olacak diye... kazasız bitti ya daha ne isterim hakkaten :)

      bu arda yorum için saol şaşırttın beni süpriz oldu ^^

      Sil
  4. Bloguna bayildiiim,takipteyimm.

    YanıtlaSil
  5. ben yeni bitirdim bu diziyi yanlız herkes en son gelenın tae olduğunu söylüyor ama bence gelen prensti.zaten dükkana girdiğinde o alttan sırıtması direk elini uzatması o olduğu zaten belli nasıl tae olduğu sonucunu çıkardılar ki

    YanıtlaSil